Rum Yetimhanesi’ne planlanan yatırım Büyükada’nın ve binanın iyiliği için mi?

-
Aa
+
a
a
a

Kültürel Miras ve Koruma'da konuğumuz Halim Bulutoğlu ile yıkılacağı açıklanan Büyükada Rum Yetimhanesi alanını konuşuyoruz; bu alanın hafızasını yaşatacak, kamusal kullanım geçmişini yeni yorumlarla yeniden canlandıracak, Büyükada’nın kimliği, tarihi ile mirasını koruyarak yaşatacak, geleceğe bu mirası aktarmaya çalışacak farklı modeller yok mu?

""
Rum Yetimhanesi’ne planlanan yatırım Büyükada’nın ve binanın iyiliği için mi?
 

Rum Yetimhanesi’ne planlanan yatırım Büyükada’nın ve binanın iyiliği için mi?

podcast servisi: iTunes / RSS

Geçtiğimiz 5 Haziran 2025’te Rum Patrikhanesi tarafından “Büyükada Rum Yetimhanesi Alanının Restorasyonuna İlişkin Karar Duyurusu” başlıklı bir basın açıklaması yapılmıştı. Açıklamada ‘1960’lı yıllarda, faaliyetinin durdurulmasının hemen ardından, zamana yenik düşmüş ve ciddi tahribata uğramış ahşap Yetimhane kompleksinin restorasyonu için finansman bulunmasına yönelik birçok girişim ve sayısız uğraş maalesef sonuçsuz kalmıştır’ denildikten sonra ‘söz konusu alanda Adanın mimari ve sosyal karakterine uygun, çevreye özen göstererek ekolojik bina standartlarına uyumlu turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi maksadıyla gerekli girişimlerde bulunulması hususunda’ İstanbul Rum Patrikhanesi yönetiminin oybirliğiyle karar verdiği söylenmekteydi.

Bu karar medyada ‘Yetimhane otel oluyor’ şeklinde yansıtıldı ve nitekim Büyükada Rum Yetimhanesi Restorasyon Projesi koordinatörü Laki Vingas 22 Temmuz’da Apaçık Radyo’da katıldığı ‘Dünya Mirası Adalar’ programında binanın otel olacağını teyit etti.

Programda Laki Vingas’ın işaret ettiği diğer husus, binanın son beş senedir özellikle yaşadığı tahribat nedeniyle artık kısmen restorasyon gibi çözümleri kaldıramayacak vaziyette olduğu ve binanın yıkılarak rekonstrüksiyon yoluyla yeni otel binasının inşa edileceği idi. 

Büyükada Rum Yetimhanesi’ni yıkarak otel yapmak fikri aslında yeni değil. 1992 yılında bina yıkılarak yerine beş yıldızlı otel yapılmak üzere bir turizm ve inşaat consorsiyumu tarafından 49 yıllığına Patrikhane’den kiralanmıştı. Ancak bu proje ilerleyememişti. O dönem koruma camiası daha ziyade binanın yıkılmaması konusuna odaklanmıştı, binanın restore edilebileceği ve yıkılmaması gerektiğinin altı çizilmekteydi.    

Geldik 2025 yılına, yapı çok hırpalandı, bazı yerlerinde ve çatıda çökmeler yaşandı, binanın tırnak içinde restorasyon maliyeti eskiden söylenen rakamların çok üstüne çıktı. Laki Vingas açıklamalarında 80 milyon dolardan bahsetmekte. Ve bu maliyetin karşısında binayı bu halinden kurtarmak için tek çarenin otel olduğu gibi bir argümanla karşı karşıyayız. Otel projesi bu 130 yıllık yapının yıkılması ve otel olarak yeniden rekonstrüksiyon şeklinde inşa edilmesini içeriyor.

Kültürel Miras ve Koruma'nın bu bölümünde konuğumuz Halim Bulutoğlu ile Büyükada Rum Yetimhanesi üstünde dolanan bu otel kurgusunu konuşuyoruz. Halim Bulutoğlu uzun bir süre Adalar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalıştı. Adalar Müzesi’nin kurucusu. Türkiye’de turizm yayıncılığı konusunda öncülük yapmış, birçok derginin, yayının kuruluşuna önayak olmuş birisi. 1999- 2011 yılları arasına Tarih Vakfı yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerinde bulunmuş. Bugünlerde Turizm Gazetesi’ni çıkartmakla meşgul. 

Başından beri Büyükada Rum Yetimhanesi binası ile ilgili otel fikirleri başarılı olamamış. Günümüzde turizm trendleri bağlamında baktığımızda ve binanın restorasyon ve rekonstrüksiyon maliyetinin bir hayli yükselmiş olduğu da göz önüne alındığında Büyükada’da bu çapta bir binanın bir otel olarak kendisini döndürmesi ne kadar gerçekçi, Halim Bulutoğlu’na soruyoruz. EuropaNostra Türkiye Büyükada Rum Yetimhanesi’nin hayata döndürülmesi için kar arayışından ziyade gelir getirici işlevlerle beslenmiş bir hibrid modelin söz konusu olabileceğinin altını çizmişti. Halim Bulutoğlu ile Büyükada Rum Yetimhanesi’nin hafızasını yaşatacak, bu alanın kamusal kullanım geçmişini yeni yorumlarla yeniden canlandıracak, Büyükada’nın kimliği, tarihi ile mirasını koruyarak yaşatacak, geleceğe bu mirası aktarmaya çalışacak farklı modellerin önemini konuşuyoruz.